Arnavut olup Debre veya Delvinalıdır. 994 H.-1586M.
tarihli vakfiyesinde babasının adının Ali olduğu görülüyor. Enderun'dan
yetişerek Kanuni Sultan Süleyman zamanında çaşnigir (sofracı) başılıkla sarayın
bîrun (dış) hizmetine çıkmış ve daha sonra Malatya, Kastamonu, Gazze, Nablüs
sancak beyliklerinde ve Erzurum beylerbeyliğinde bulunmuştur.
Sinan Paşa Zigetvar seferi esnasında Halep beylerbeyi iken
975 H. -1565 M.'te Mısır'a beylerbeyi olmuş, iki defa Yemen serdarlığına tayin
edilerek mühim hizmeti görülmüştür.
979 H. -1571 M.'de ikinci defa Mısır
beylerbeyi iken 980 H. - 1572 M.'de kubbe vezirliğiyle divan-ı hümâyuna gelip
Tunus'un geri alınması için serdar tayin edilerek İspanyollardan Tunus ve
Halkulvad'ı almıştır.
Sinan Paşa, divanda üçüncü vezir iken Lala Mustafa
Paşa'nın yerine İran serdarlığına tayin olunarak o tarafta bulunurken Ahmet
Paşa'nın yerine vezir-i âzam olmuştur(988 Rebiulevvel 1580 M.) Fakat İran
seferinde başarılı bir iş göremediğinden ve bundan başka İran'dan istenilen
yerleri şahın terk edeceği hakkındaki sözlerinin aslı çıkmadığından dolayı
azlolunarak yerine Fatma Sultan'ın zevci Siyavuş Paşa gelmiştir (990 Zilhicce
1582 Aralık). Sinan Paşa, pâdişâhın : "İstanbul zahiresine sıklet vermesin
Malkara otlu ve sulu bir yerdir anda karar etsün" diye emretmesi üzerine
maiyetiyle o tarafa gitti ve 4 sene kalarak sonra Şam valiliğine tayin
edildi.
Sinan Paşa 997 H. - 1589 M.'da ikinci defa ve 1001 H.
-1693 M.'te ocaklının isyanı üzerine üçüncü defa ve 1003 H. - 1595 M. senesinde
dördüncü defa olarak vezir-i âzam olmuştur: fakat son sadareti zamanında Eflâk
seferindeki mağlûbiyeti üzerine azlolunarak Malkara'ya sürgün edilmiş ve yerine
vezir-i âzam olan Lala Mehmet Paşa'nın on gün sonra vefatı nedeniyle
taraftarlarının gayretiyle beşinci defa vezir-i âzam tayin edilmiştir (1004
Rebiulâhır ve 1595 Aralık).
Sinan Paşa bu son sadaretinde çok yaşamadı; genç hükümdar
III. Mehmet'i bizzat sefere götürmek üzere hazırlık yaparken dört ay sonra
doksan yaşını geçmiş olduğu halde vefat etmiştir (4 Şaban 1004 ve 3 Nisan 1596).
Kabri Divanyolu'nda Sedefçilerde Çorlulu Ali Paşa Medresesi yakınındaki
türbesindedir; orada bir medresesi ile Mimar Davut tarafından yapılmış bir
sebili vardır.
Sinan Paşa, vezir-i âzam olmadan evvelki seferlerde mühim
başarılar temin etmiş, çok para ve eşya sahibi olmuştur. Müflis bir vezirin
sadaret makamını işgal etmesinin doğru olamayacağı kanaatinde olup her işin para
ile yapılacağını söylerdi; beş defada sadaretinin müddeti 7 sene kadar olup ilk
üç sadareti III. Murat ve diğerleri III. Mehmet zamanlarına rastlamaktadır.
Lala
Mustafa Paşa mensuplarından olan Müverrih Âli, Sinan Paşa aleyhinde çok atıp
tutar; batı tarihçileri ve kendisiyle temas eden elçiler de Sinan Paşa'nın,
inatçı, hod-gâm ve pek zâlim olduğunu yazarlar; hâdiselerin tetkiki Sinan
Paşa'nın hırslı ve kindar ve inatçı olduğunu göstermektedir; kendisine rakip
saydığı Ferhat Paşa gibi değerli bir vezirin îdam edilmesinde rolü vardır.
İkinci defa sadaretten azlinde vezir olmadan evvelki vakıflarından başka
sonradan yapmış olduğu bütün vakıfları hazine için zapt olunmuştur.
Sinan Paşa'nın çok sayıda şehir ve kasabalarda camileri
vardjr; Atayi, yüz yerde camileri olduğunu yazar. Osmanlı tarihinde Yemen fatihi
diye meşhurdur; seyyah Kutbüddin Mekkî, Elberku'l-yemânî fi'l-fethi li-Osmanî)
ismiyle Sinan Paşa'nın Yemen fethine dair Arapça bir eser yazarak kendisine
takdim etmiştir.
Sinan Paşa, Sapanca gölü ve Sakarya nehri vasıtasıyla
Marmara ile Karadeniz'i birleştirmeye teşebbüs etti ise de muharebe çıkması
sebebiyle bu hayırlı teşebbüs başarılamadı. 999 H.-1591. M senesinde Yeni
Saray'ın (Topkapı Sarayı'nın) Ahırkapı feneri yakınında ve deniz kenarındaki
kale burcu üzerine Sinan Paşa tarafından padişah için bir köşk ile altına bir
çeşme yaptırılmıştır; köşkün mimarı Davud Ağa olup köşkün yapılması ve döşenmesi
masrafını Sinan Paşa vermiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder